acaba hala boyle ask var mı

Bir pazar sabahı sahilde karşılaşmışlardı. Sadece bir an göz göze gelmişlerdi ve o an ikiside çok heycanlanmışlardı.İkiside utanmışdı yüzleri kızarmıştı sadece bir kaç saniye bakıştılar ve gittiler.Kız o gecesi hiç uyuyamadı hep aklına o an geldi.Genç ise heycandan eve bile gidemedi sabaha kadar sokaklarda içindeki heycanla gözlerinkeki parıltıyla sabaha kadar sokaklarda dolaştı durdu.
Yine karışılaşırız umuduyla tekrar pazar günü aynı saatte aynı yere geldiler ve yine birbirlerini gördüler ve yine utangaç bakışlarla bu sefer birbirlerine nazikçe güldüler. Sonra kız bir banka oturdu bunu gören genç bütün cesaretini topluyarak ve heycanını yenerek gitti kızın yanına oturdu. Tanıştılar kızda gençte universiteye gitmek için dershanede hazırlanıyordu. Uzun bir sohpetten sonra birbirlerine telefonlarını verdiler ve haftaya yine aynı saatte aynı yerde buluşmak dileğiyle ayrıldılar.
Bunlar birkez daha buluştular üstlerindeki utangaçlığı atmışlar ama hala aynı heycan vardı. Artık birçok kez görüşmeden sonra telefonla aramalar mesajlardan sonra genç, kızla özel birşey konuşmak için herzaman gittikleri o özel sahile cağırır ve kızda cok büyük bir merak içinde heycanla kabul etmişti. Genç, kızın yanına giderken bir gül aldı arkasından yavaşça yaklaşarak gülü ''bu senin için'' diyerek uzattı. Kız cok şaşırır ve çok mutlu oldu. Sonra biraz yürüdüler ve genç artık bütün duygularını kıza açartı ve kızda ona karşı bütün duygularını açtı.
Çok mutlu çok duygusal bir ilişki başlar. İkiside okadar mutluki ki sanki ruyadalar. Genç herseferinde '' Seni çok seviyorum aşkım sen benim herşeyimsin!'' derdi kızda; '' sende benim herşeyimsin aşkım bende seni seni çok seviyorum!'' derdi. Kız dersaneye gittiği için iki günde bazen üç günde bir buluşuyorlardı. Buluştuklarında bir gün farklı bir yere, bir günde onlar için özel olan sahile inerlerdi.
Aradan aylar geçti birbirlerine karşı olan sevgileri hiç azalmadı birbirlerini bir gün bile sevmekten vazgeçmediler. Ayrı kaldıklarında ise hayat sanki onlar için duruyor hiç birşey tat vermiyor hiç bir şey mutlu etmiyordu. Ama birbirlerinin sesini duydukları zaman sanki bütün dünya onların oluyordu.
Artık sınav zamanı gelmiş ve o gün yine buluşup birbirlerine sanş dileyip birer öpücük verip sınava girdiler. Kızında gencinde sınavı çok iyi geçmişti. Heycanla sonuçları bekliyorlardı. Genc yıllardır hayali kurdugu avrupa okulunu istiyor kız ise tıpta okuyup doktor olmak.
Aradan bir kac ay geçti ve sınav sonuçları geldi. Genç o çok istediği avrupadaki okulu kazanmış kızda çok istediği tıp okulunu kazanmıştı. Ama bir sorun vardı. Genç sevgilisini bırakıp avrupaya nasıl gidicekti. Eğer giderse en az iki yıl orda kalıcaktı ve sevgilisini göremiyecekti. İkisi içinde çok kötü olmuştu ama genç sevgilisi için o çok istediği okuldanda vazgeçmişti ve bunu ailesine söyliyecekti. Akşam eve geldiğinde hemen konuyu açtı ve durumu anlattı çok sevdiği biri olduğunu onu bırakıpta avrupadaki okula gitmiyeceğini açıkladı ve ailesi buna karşı çıktı zorla genci göndermek istediler. Genc ailesine cok bağlıydı ama sevgilisinide bırakıp hic biryere gidemezdi ama ailesini kırmamak için ''tamam avrupadaki okula gidicem'' dedi. Aslında işin en zor kısımına şimdi gelmişti bunu sevgilisine nasıl söyliyecekti. Kızı aradı ve pazar sabahı aynı sahile çağırmıştı. Kıza herşeyi anlattı ve bunu duyan kız yıkıldı. Ağlıyarak boynuna sarıldı ve hayır dedi seni bırakmam beni bırakıpta hiç bir yere gidemessin dedi. Genç zaten gitmek istemiyordu ama mecburdu ailesini karşısına alamazdı. O gün çok konuşmadan ayrıldılar. Kız ağlamaktan sabaha kadar uyuyamadı ve gençte üzüntüden yine eve gidemedi ve sabaha kadar sokaklarda düşünerek dolaştı durdu.
Artık gitme zamanı gelmişti. Yine sahile çağırdı sevgilisini. Buluştular uzun bir süre hiç konuşmadan birbirlerine baktılar. Kızın gözünden yaşlar iniyor genç ise utancından ağlıyamıyordu bile ve ''artık gidiyorum ama şunu hiç unutma bir gün bile seni sevmekten vazgeçmiceğim ve seni hiç unutmayacağım'' kızda; '' bende seni bir gün bile sevmekten vazgeçmiceğim ve seni bekliyeceği aşkım'' dedi. Birbirlerine sıkıca sarıldılar doyasıya öptüler kokladılar ve ayrıldılar.
Genc avrupaya gitmek üzere havaalanına geldi kız ise ilk kez birbirlerini gördükleri sahile indi ve sessiz sakin bir şekilde ağlıyarak denizi seyretti. Ama ikiside bilmiyorlardı ki son kez öpüştüler son kez koklaştılar. Gencin bindiği uçak düşmüştü ve hiç kimse kurtulamamıştı. Kız bunu duyduğu zaman bütün dünyası yıkılmıştı ve hayat bitmişti onun için günlerce ağladı evden dışarıya çıkmadı.
Her pazar elinde bir demet gülle o ilk bakıştıkları birbirlerini gördükleri ve ilk kez konuştukları yere gidip ''seni sevmekten hiç vazgeçmicem benim melek sevgilim'' diyerek gülleri denize atıyordu ve gencin onu cennetten izlediğine inanıyordu....